Belki bilmezsiniz ama Taksim
Cumhuriyet Anıt’ında Atatürk’ün sağında iki Rus yer almaktadır. Bu kişiler ünlü
Rus mareşal Kliment Voroşilov ile ünlü Soviyet KGB kurucusu Mihail Frunze. Bu
kişiler Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşunda oynadıkları önemli rolü Atatürk’ün özel
emri ile tüm gelecek nesiller için asla unutulmasınlar diye burada yer
almaktadırlar. Ne yazık ki günümüzün Türk nesli bu kişilerin ne adlarını
biliyor ne de ne yaptıklarını.
16 mart 1921
yılında özel törende Rusya Sovyet Federal Sosyalist Cumhuriyet’i ile Türkiye
arasında “Dostluk ve kardeşlik sözleşmesi” imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre
henüz kurulmamış Türkiye Cumhuriyet’ine Türk milletinin yabancı istilacılardan
özgürlüğünü kazanabilmesi için 1878 yılından beri Rusya sınırlarına dahil
edilen Kars, Ardağan ve Artvin bölgeleri verilmiştir. Sözleşmeye göre Rusya
Türk halkına 10 milyon altın ruble ile askeri mühimmat hibe edecek,
karşılığında Türkiye Batum bölgesinin bağımsızlığını kabulü öngörüyordu.
Türkiye’nin
verdiği mücadeleye taze Ruslaşmış nüfus ile katılan Kars, Ardağan, Artvin ve
diğer bölgeler Türk ordusunu önemli ölçüde yeni askerlerle doldurmuştur.
İşte o sözleşme
anı böyle resimlenmiştir. Kars’ta imzalanan sözleşmeyi bir taraftan Azerbeycan,
Ermenistan ve Gürcistan diğer tarafta Türk halkının temsilcileri vardır.
Sözleşmenin imzalanmasındaki en büyük rolü Sovyet Kuzey Flotilyası başkomseri
S.P. Natsarenus oynamıştır.
Resimde
Ankara’daki ilk Rus misyonunun fotoğrafı vardır.
Resimde 1920
yılında Ankara’da açılan Rusya elçiliği
vardır.
Moskova
1921. SSCB dış işleri halk komiseri (günümüz adıyla dış işleri bakanı) Georgiy
Chicherin bir taraftan diğer taraftan Türk halk elçileri SSCB-Türkiye
antlaşmasını imzalarken.
Ağustos 1921’de
Rusya Mikail Frundze’yi Türkiye’ye elçi olarak atamıştır. Frundze Türkiye’de Aralık
1921 ile Ocak 1922 tarihleri arasında bulunmuştur. Türkiye’nin bulunduğu ağır
ekonomik durumunu ve içinden çıkamadığı savaşı Rus halkına ve Sovyet yönetimine
ileten Frundze acilen Türkiye halkı için yardımının arttırılmasını istemiştir. Rusya
bulunduğu ağır ekonomik durumuna henüz yeni biten iç ve dış düşmanlara karşı
verilen savaşa rağmen Frundze’ye kulak vermiş ve yardımını esirgememiştir.
Resimde
Atatürk, 5 Ocak 1922 SSCB Türkiye elçisi olarak atanan S.Aralov ve diğer
Cumhuriyet kurucuları vardır. Resim Konya’da çekilmiştir.
S. Aralov yazdığı
hatıra kitabında Türkiye’ye gitmeden önce Lenin’in kendisine söylediği sözleri
şöyle vermektedir.Lenin:
“Türk halkı özgürlük savaşını vermektedir. Merkez Komitesi oraya savaş sanatını bildiğiniz için yolluyor”.
Yabancı istilacılara
karşı geçilecek taaruz öncesi hazırlık aşamasında 1922 Mart-Nisan aylarında
Mustafa Kemal’in davetlisi olarak elçi S. Aralov, askeri ataşe K. Zvonaryov ve
Azerbaycan elçisi İbrahim Abilov’un katılımı ile tüm Türk silahlı kuvvetleri
denetimden geçmiştir. Misafirler kara ve atlı birlikleri ziyaret etmiş, iki
ordunun komuta merkezlerine gitmiş, Konya’da bulunan yedek ordunun denetiminde
bulunmuşlardır.
Misafirlerin
katılımı ile Türk Silahlı kuvvetlerin ilk yıldönümü kutlaması gerçekleşmiştir.
Kutlamalardan sonra misafirler Türk askerlerine hediyeler dağıtmıştır.
Hediyelerin üstünde Türkçe olarak “Sovyet Kızıl Ordusundan Türk Askerine” diye
bir yazı bulunuyormuş.
16 Mart 1921’de
imzalanan sözleşme çerçevesinde taarruz öncesi 1921-1922 yıllarında Rusya’nın
Novorossiysk, Tuapse ve Batum limanlarından Türkiye’ye 39 bin adet tüfek, 327 adet
makineli tüfek, 54 top, 63 milyon tüfek mermisi, 147 bin top mermisi, giysiler
vs getirilmiştir. Bunun dışında Rus Beyaz ordusunun 1918’de doğu sınırlarda bıraktığı
tüm askeri muhhimat da Türkiye’ye getirilmiştir.
1921 yılında
iki savaş gemisi “Jutkiy” (Korkunç) ile “Jivoy” (Canlı) Türkiye’ye hibe
edilmiştir.
Rusya
Hükümeti Ankara’da hala Makine Kimya olarak bilinen mermi üretim fabrikasının kurulması
için tüm gerekli donanımı hibe etmiştir. Donanım ile birlikte çok miktarda
hammadde de getirilmiştir ve Türk işçilere eğitim verilmiştir.
Bunun
dışında Moskova’da imzalanan sözleşmeye göre Türkiye halkına vaad edilen 200,6
kg saf altın Sovyet diplomatik misyonun başında bulunan Y. Upmal-Angarskiy
tarafından Türkiye Hükümetine teslim edilmiştir.
Mikail
Frundze yetim kalan Türk çocuklarının barınması için kurulacak olan
yetimhaneler için 100 bin altın ruble Türkiye Hükümetine Trabzon’da teslim
etmiştir. S. Aralov ise Nisan 1922’de Türk Silahlı Kuvvetlerine ayrıca
tipografi ve sinema aparatları için 20 bin lira hibe etmiştir. Aynı zamanda Aralov
Rusya Hükümeti tarafından vaad edilen 10 milyon altın ruble yardımının son 3.5
milyonluk kısmını da Türkiye’ye geldiğinde beraberinde getirmiştir.
İki halkın
kardeşlik bağları Lozan ön görüşmelerinde ve Lozan antlaşması esnasında daha da
pekileşmiştir. SSCB Hükümeti 1922-23 yıllarında Türkiye’nin boğazlar üzerindeki
tek başına hakim olması gerektiğinin tezini savunarak Türkiye’ye destek
çıkmıştır.
Lozan
antlaşmazından sonra Türkiye bağımsızlığını kazanmış tüm yabancı istilacıların
Türkiye’den çekilmesi sağlanmıştır. TBMM Mustafa Kemal Atatürk’ü ilk
Cumhurbaşkanı seçmiştir. 31 Ekim 1923’te SSCB Merkez Komitesinin başkanı M. Kalinin
(Dönenmiş SSCB başkanı) Atatürk’e yolladığı teleğramda şunları söyledi:
“Sovyet Sosyalist Cumhuriyetlerin Birliği halkları adına nihayi olarak despot monarşi rejiminin kalkması ve Türkiye Cumhuriyet’inin kurulması dolayısıyla kardeş Türk milletini ve dost Türkiye hükümetini sıcakça selamlıyorum. Sizi, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa’yi, yabancı istilacılara karşı kahramanca savaşan Türk milletinin üstün yetenekli yönetici olarak Türkiye Cumhuriyet’inin Cumhurbaşkanı seçildiğiniz için tebrik ediyorum. Eminim ki, asla bağı kopmayacak halklarımız arasındaki dostluk zaman içerisinde gittikçe pekişecektir ve iki devletin de gelişmesine vesile olacaktır.”
Ağustos 1928’de
açılan Türkiye Cumhuriyet Anıtı gelecek nesiller için Türkiye Cumhuriyet’inin
kurucuları yer almıştır. İşte Atatürk’ün sağında yer alan Türk halkının
kahramanları, Türkiye Cumhuriyetin kurucuları arasında yer alan Kliment Voroşilov
il Mikail Frundze:
Aşağıdaki resimde 29
Ekim 1933 M.K. Atatürk ve SSCB Savunma Bakanı K.E.Voroşilov TBMM binasından
çıkarken.
Resimde 29
Ekim 1933 Türkiye başbakanı İ. İnönü ile SSCB savunma bakanı K. Voroşilov
Ankara Üniversitesi Ziraat fakültesi açılışında.
Resimde
Türkiye Cumhuriyeti’nin 10. Yıldönümü kutlamalarında K. Voroşilov. Atatürk ile
Voroşilov.
1923 yılında
Türkiye’ye büyük elçi olarak Yakov Suritsa atanmıştır (görev 1923-1934).
Surits zamanında Voroşilov
ziyareti esnasında SSBC ile Türkiye arasında dostluk ve işbirliği sözleşmesi
imzalanmıştır. Bir çok kültürel ve siyasi gelişmelerde Türkiye ve SSCB birlikte
hareket etmiştir.
Yeni bağımsız devletlerin
gelişmesi adına, emperyalizm ve kapitalizm’den bağımsız olmak için SSCB birçok
devlete elinden gelen yardımı üstlenmiştir. Sadece Türkiye’de Atatürk zamanında
SSCB desteği ile birçok hafif ve ağır sanayi fabrikaları kurulmuştur.
İsmet İnönü’nün başında
bulunduğu heyet 25 Nisan 1932’de SSCB’yi ziyaret eder. Kendisi burada 15 gün
boyu 70 fabrikayı ziyaret ederken yanında bulunan tekstil uzmanları Şerif Onay ile
Kamil İbrahim SSCB’de ta 9 Hazirana kadar kalarak SSCB’nin endüstrisini
incelemişlerdir.
Heyetin Stalin’den istediği
yardım kısa zamanda Türkiye’ye ulaşmıştır. SSCB kardeş Türk halkının kalkınması
için gerekli çalışmaları tespit edecek heyeti göndermiştir. SSCB Devlet Gelişmesinin
Planlama Enstitüsü başkanı Prof. Orlov’un başındaki heyet Türkiye’ye gelerek 22
Eylül 1932’de raporunu hazırlamıştır ve sunmuştur. Gitmeden önce İstanbul
Üniversitesinde konferans veren Orlov şunları söyledi:
“Sevinçle emin oldum ki aklı ile enerjileri ile eğitimi ile Türk mühendisleri ne bizden ne de başka ülkelerdeki mühendislerden farklı değildir. Kendileri bize gayet iyi yardımcı olmuştur. Neden Avrupa’dan mühendis çağırdığınızı açıkçası anlamış değilim.”
21 Ocak1934’te imzalanan
sözleşme ile SSCB Türkiye’ye verdiği 20 yıllık faizsiz kredi ile daha önce Prof.Orlov
tarafından belirlenen Nazilli (Denizli) ve Kayseri mevkilerinde iki tekstil
fabrikası kuruluşu kararlaştırılmıştır. Fabrikalar Sovyet mühendisler
tarafından kurulmuş tüm teçhizat Rusya’dan getirilmiştir. Atatürk fabrikaların
açılışını ölümünden bir ay önce yapmıştır.
Türkiye o dönemde Osmanlı’dan
kalan borçların ağır yükü altında kalmıştır. SSCB halklarının yardımı ile
Türkiye ekonomisi ilk defa nefes almıştır. SSCB Hükümeti yaptığı tüm yardımları
para karşılığı değil barter yani değiş tokuş şeklinde yapmıştır. SSCB yaptığı
yardımlar karşılığında Türkiye’nin ürettiği ürünleri almaya kabul ederek
Türkiye’nin bu ürünleri dış pazarda satma zorluğundan kurtarmıştır. Türkiye
eski sanayı bakanı Mehmet Turgut 1964’te yazdığı kitapta bu antlaşmayı Türkiye’de
devletçiliğin başlangıcı olarak nitelendirmiştir. Fabrikalar Türkiye’deki ilk
tekstil fabrikaları olmuştur. Fabrikalar kurulurken SSCB’de eğitim gören Türk
işçileri ve mühendisleri kısa zamanda fabrikayı çalıştırır hale gelmişlerdir.
Aynı dönemde nihayı olarak TC
Merkez bankası da Sovyetlerin yardımı ile kurulmuştur. Daha önce bu görevi
üstleyen Ottoman bankası yabancıların elinde idi.
Sonraki dönemlerde SSCB benzer
antlaşmalar çerçevesinde ta 1980lerin sonuna kadar Türkiye’de İskenderun, Karabük
demir çelik fabrikaları dahil ilk demir çelik fabrikalarını, ilk petrol arıtım
fabrikası TÜPRAŞ’ı, Mersin ve İskenderun limanları dahil bir çok liman, ilk Alüminyum
fabrikasını, ziraat sanayisi, tarımcılık sanayisini ve bir çok alanda daha Türk
halkının yardımına koşmuştur. Sovyetler sayısı 50 bini geçen Türk mühendisini
ve işçisini eğitmiştir.
Kaynakça
http://www.greatflags.su/ekonomika-sssr/ekonomicheskoe-i-tehnicheskoe-sotrudnichestvo-s-sotsialisticheskimi-stranami.html